1 Ağustos 2011 Pazartesi

Münir Derman'ı kendi sesinden dinleyelim

Oruç hakkında Sevgili Münir Derman'ın görüşleri

Oruç, insan ruh ve maddesinin İlâhi banyosudur. Oruç, vehleten aç durmak gibi gelir insana. Aç durmakla ceset zevk duyarsa, oruç’un manası ortaya çıkar… Açlıktan sıkıntı duymak, hakiki oruç mana ve mefhumunun dışındadır. Oruç, ceset ile ruh tevhidini husule getirmektir.

Mukaddes Kur’ân-ın Bakara Suresi’nde 183 üncü âyet yani Allah sözleri diyor ki: “Ey iman edenler”. Buradaki iman edenler, kainatta aczini bilerek gaybe inananlar demektir. Gaybe inanmak çok güç, çok zor bir başarıdır, insan oğluna…

Mantık ve havas’a hitab etmeyen şeylere inanmak çok müşkül bir iştir. (Bu oruç ile ta ki günahlardan korunasınız.) (Oruç size yazıldı, nasıl ki sizden evvelkilere yazılmıştır…) Kulun Allah’a karşı olan şükrünü ifa etmemesi ve bunda devam etmesi edeb dışı bir iş olur ki buna günah derler.

Günahın cezasını Cenab-ı Hak kulun kendine bırakmıştır. Günah, inkar ve red hududuna girerse, küfürdür. Küfürün cezası ise, Allah tarafından verilir… İnsanda bütün İlâhi esmalar tecelli ettiği için, şükrün ifasının tehiri, esmaları zedeler… İnsan böylelikle, kendi kendini zedelemiş olur.

Yukarıdaki söylediğimiz emir ile oruç, Allah’a inananlara farz olmuştur. Emirde (Yazıldı) kelimesi ile büyük bir incelik ve hikmet ifade edilmiştir… (Yazıldı) kelimesinde “sizin canlılığınız, ruhunuz ve maddeniz bir murad ve halk edildi. Ve ona lüzumlu olan şeyler de, evvelce Âyetullah ve Sünnetullah ile tayin edildi” manası gizlidir.

Ramazan hakkında sevgili Münir Derman'ın görüşleri

Ramazan: Kur'anı Kerim bu mübarek ayda lâhud âleminden inmeye başladı. Burada (Lâhud) ve (inmek) ne demektir, bunu kuru kelime olarak anlama. Anlayanı bul öğren... Hicretin ikinci yılında, kıblenin Kudüs'ten Kabe'ye dönüşünden bir ay sonra oruç emrolunmuştur.

Orucun bu ayda edası şarttır. Oruç bir îbadetdir. Bu bakımdan hergün niyet lâzımdır. Niyet müddeti bütün gecedir. Güneş doğduktan sonra sahih değildir. Niyet edip gündüz çıldıran veya bayılan kimsenin orucu şahindir. Oruç bir sırrı batındır. Oruç yemenin günahı tövbe ile sakıt olmaz. Muhtacı kefarettir. Kefaret orucu amelen farz, itikaden farz değildir. Her türlü günahın cezasını Cenabı Hak kulun kendine bırakmıştır. Günah inkâr ve red hududuna girerse küfürdür. Küfrün cezası Allah tarafından verilir. Yani cezası evvelden bellidir. İnsanda bütün esmalar tecelli ettiğinden günah, esmaları zedeler.

İnsan böylelikle kendi kendini zedelemiş olur. Yalan, Gıybet, Küfretmek, Hiddet orucun mahiyetini zedeler. Akşama kadar aç durmuş olunur. İftarı abdestli ve helâl lokma ile yapmalıdır. Oruç, insan ruh ve maddesinin ilâhi banyosudur. Cesed ile ruh tevhidini husule getirir. Oruçta İhlas sûresinin engin hududu içinde düşünülürse, insanın tek oluşu ve Hakk'dan bir parça olduğunu fiilen ikrar vardır. Orucu bozan şeyler hep ruha aittir. Cesede değil... (Orucun mükâfatını bizzat ben vereceğim) diyor Rabbül Alemîn. Diğerlerini kim veriyor? Hâşâ başkası mı...

Onu söylersem kibre girer ve utanmanın son basamağına inersin veyahut çıldırırsın... Ama gel kulağına söyleyim: Resulü Ekrem 9 ramazan oruç tutmuşlardır. İğne, kulağa ilâç, yaraya ilâç, bunlar orucu bozmaz. Cesedi ile birlikte olanlar için söylenmiştir, imamı Azam'a göredir bu söz. İmamı Yusuf imamı Muhammed'e göre orucu bozmaz. Bunlar fetva değildir. Orucu bozan şeyler hep ruha aittir, cesede değil.